İzler Yaklaşık 19.000 Yıllık

Afrikada bulunan araştırmacılar tarafından antik çağlara ait olan ayak izleri ortaya çıkarıldı. Yaklaşık olarak 19 bin yıllık olduğu söylenen bu ayak izleri, araştırmacılara döneme dair de bazı ipuçları sunmakta.

Ayak İzleri 400’den Fazla

“Tanrının Dağı” olarak da bilinen Maasai Volkanik Dağı’nın yaklaşık olarka 15 KM uzağında yer alan 400’den fazla ayak izi de neredeyse yarım futbol sahası büyüklüğünde bir alana yayılmış durumda.

Tanzanya sınırları içerisinde yer alan bu bölgede, aynı zamanda Natron Gölü de yer almakta ve bulunan bu izlerin aynı tarihlerde ortaya çıktıkları düşünülüyor.

Bulunan İzler Adeta Hazine Niteliğinde

Volkanik dağın oluşturduğu çamur yüzey üzerinde bulunan izler, Afrika kıtasında döneme ait pek fazla iz bulunmadığı için, adeta birer hazine niteliğindeler. Bulunan izlerden bazıları, ait olduğu kişinin yürüme hızıyla bilgiler sağlarken, bazılarıysa, ayak başparmağı kırık bir insana ait olduğu gibi ilginç veriler sunmakta.

Büyük Bir Göç Hazırlığında Olabilirler

Çoğunluğu kadın ve çocuklara ait olduğu belirlenen izler gösteriyor ki; onlarca insanlar bölgenin güneybatısına doğru, şu anda belirlenemeyen bir yere gitmektelermiş. Ve çamur yüzey sayesinde, her bir adımın izleri bugün bile takip edilebilir nitelikte.

Çamur Ayak İzlerinden Daha Eski

Önceleri çamur yüzeyin, volkanik dağdan gelen lavların küllerin üzerine yağmur yağmasıyla oluştuğunu düşünülüyordu ki; bu da ayak izleriyle küllerin yaşının aynı olması anlamına geliyordu. Yani 120.000. Ancak yüzey üzerinde yapılan araştırmalarla anlaşıldı ki, çamur tabaka aslında volkanik dağdan akmakta olan suyla birlikte bölgeye yayılmıştı. Yani çamur, ayak izlerinden daha önce oluşmuştu.

Bölgenin Güvenlik Altına Alınması Bekleniyor

Araştırmacıların, bugüne dek görülenin aksine, çok fazla sayı ve çeşitlilikte ayak izinin bir arada olması sebebiyle “dans pisti” lakabını taktıkları bölge, Afrikalı atalarımızın nasıl bir yaşam sürdüklerini araştırabilmek adına büyük önem taşıyor.

Araştırmacılar ayrıca, ayak izlerinin korunması ve araştırmaların ileri düzeylere taşınabilmesi için güvenli bir alana taşınması gerektiğini belirtirken, Tanzanya Hükümeti de şu an için bölgeyi tel örgülerle çevirmiş durumda.

The post Tanzanya’da 19 Bin Yıllık İz Bulundu appeared first on Atılım Yazılım.

Güneş Sistemindeki En Büyük Volkan Marsta

Tıpkı dünyamızda olduğu gibi Mars’ta da sayısızca volkan bulunuyor. Hatta Mars, güneş sisteminde yer alan en büyük volkan olan Olympus Mons’a da ev sahipliği yapıyor. Bu volkan tam anlamıyla 27 km uzunluğa sahip. Araştırmacılar, Mars volkanlarının büyük olmasının yanı sıra patlama sürelerini uzunluğu açısından Dünya’daki volkanlardan farklı olduklarına dair bir kanıt buldu.

2012 Yılında İlk Keşif

2012 yılında Cezayirde, avuç içine sığabilecek kadar küçük ve sadece 200 gram ağırlığında olan sıradışı bir göktaşı bulundu. Bilim adamları, bu göktaşını Kuzeybatı Afrika 7635 olarak adlandırdı ve bu göktaşı, Mars volkanları hakkındaki bazı merak uyandıran gizemlerin anlaşılmasını sağladı.

Göktaşları 500 Milyon Yıl Öncesine Ait

Bu göktaşının incelemesiyle elde edilen bulgular, Science Advances adlı dergi de yayınlandı. Göktaşının analizi, bilim insanlarını yaklaşık 2,4 milyar yıl öncesine götürdü. Bu oldukça şaşırtıcıydı, çünkü kaynağının Mars olduğu tespit edilen 100 göktaşından 10 tanesi, Kuzeybatı Afrika 7635 adlı bu göktaşıyla aynı gruptandı ve bilim adamları, bu 10 göktaşının da yaklaşık 500 milyon yıl öncesine ait olduklarını söylüyorlardı.

Volkan En Az 2 Milyar Yaşında

Kuzeybatı Afrika 7635’in de aralarında bulunduğu bu 11 göktaşının hepsi, yaklaşık olarak 1,1 milyon yıl boyunca kozmik ışınlara maruz kalmıştı. Fakat, Kuzeybatı Afrika 7635 ve diğer 10 göktaşı arasındaki yaş farkı, belirli bir volkanın patladığı yerde en az 2 milyar yıllık bir süre olduğu anlamına geliyor.

The post 2 Milyar Yıl Boyunca Patlayan Volkan Bulundu appeared first on Atılım Yazılım.

Mars Yüzeyinde Büyüleyici Görünüyorlar

Mars’ta kozmik bir büyüleyici durum var. Tabi bu durum kozmik olduğu kadar jeolojik de olabiliyor. Olympus Mons’un merkezini oluşturduğu Pavonis Mons, Arsia Mons ve Ascraeus Mons isimlerindeki dağlar, Mars yüzeyinde inanılmaz bir ahenk de oluşturuyorlar.

UFO araştırmaları yapan bir kişi, Mars yüzeyindeki özellikleri ortaya çıkardığı iddiasına sahip. Olympus Mons son derece volkanik bir yapıda bulunurken, Pavonis Mons, Arsia Mons ve Ascraeus Mons, kırmızı gezegenin yüzeyinde bir üçlü yapıyı günyüzüne çıkartıyor.

Bermuda Şeytan Üçgeni Benzerliği

Hatta bu dörtlü, dünyamızda varlığı henüz kanıtlanamamış olan efsanevi yapılardan “Bermuda Şeytan Üçgenini” andırıyor. Söz konusu muazzam kütleler, Mars’ta Tharsis isimli bir bölgede bulunuyorlar. Bilim insanları bu alana Tharsis Montes adını verdiler.

Tharsis Montes yanardağları, güneybatıdan, kuzeydoğuya doğru uzanan bir çizgide yaklaşık 700 kilometrelik alanı işgal ediyorlar. Asıl çarpıcı nokta ise tüm dağların birbirilerine tam olarak eşit aralıklarla yerleşmiş olmaları.

Güneş Sisteminin En Yüksek Dağları

Dahası doğa harikaları, Tharsis Montes’in kuzeydoğusunda yer alan volkanik merkez hattın üzerinde. Biri aktif, dört yanardağın da çöküntü özellikleri ve çatlakları mevcut. Akıl sır ermeyen çizgi, gezegenin önemli bir yapısal özelliğini açıkça temsil ediyor ancak kökeni tanımlanamıyor. Olympus Mons ailesi, aynı zamanda Güneş Sistemi’ninde saptanan en yüksek dağlar konumunda. Sistemin açık ara büyük gezegeni Jüpiter’de bile bu kadar yüksek dağlar keşfedilmedi.

The post Marsta Bermuda Şeytan Dörtlüsü appeared first on Atılım Yazılım.