Deneyin Temelinde Ödül Sistemi Var

Bilim insanları yapay zekanın nimetlerinden de faydalanarak kişilerin beyinlerinde yer alan korkuyu ortadan kaldırmanın yolunu bulduklarını açıkladılar. Aslında yöntemin temeli ilginç bir şekilde ödül sistemine dayalı.

Katılımcılara Elektrik Şoku Veriliyor

Araştırmacılar korkunun beyinden silinebilmesi adına başlattıkları çalışmalarda ilk adımda, katılımcılara bilgisayar yardımıyla belirli bazı resimler gösteriyorlar. Resimlerden bazılarında katılımcılara hafif olarak elektrik şoku verilirken, beyinlerinin o resimleri gördüklerinde elektrik şokuna maruz kalacağını haber veren bir nevi yapay korku geliştirmesi sağlanmış.

Beyindeki Değişimler Yapay Zeka İle Gözlendi

Bilim insanları, elektrik verildiği sırada hastaların beyinlerinde gerçekleşen değişimi yapay zeka kullanarak gözlemlediklerini açıkladılar. Yapılan gözlemler sonucunda ise çarpılma korkusunun bulunduğu beyin bölgesi tespit edilerek ilerleye çalışmalar bu kısmın incelenmesiyle birlikte yürütülmüş

Beyin Aktivitelerine Göre Ödüllendirme Yapıldı

Katılımcılar yapay bir korkunun ortaya çıkarılması ve bu korkunun bulunduğu kısmın belirlenmesinin ardından tedavi aşamasında belirli bir miktar para kazanmaya başlamışlar. Bilim insanları hastalara para verirken, para miktarının katılımcıların beyinlerinde gerçekleşen beyin aktivitelerine göre ayarlandığını belirtmiş ancak katılımcılar bu konu hakkında daha fazla detay bilgiye sahip olamamış.

Katılımcılar Bir Süre Tepkisiz Kaldılar

Ödülden dolayı memnun olan katılımcılar, daha sonraki deneylerde elektrik şokunun geleceğinin habercisi olan resimleri gördüklerinde tepki vermemeye başlamışlar. Beyin taramalarının incelenmesinden sonra da yapay zekanın korkuyu saptadığı ve amigdala bölümünün hareketlilik göstermediği keşfedilmiş.

Teknik Henüz Çok Yeni

Araştırmacılar, ödüllendirme tekniğini kullanarak beynin korkuya karşı tepkisiz hale gelmesini başarmışlar. Ancak bu tekniğin aktif ve yaygın bir şekilde kullanılabilmesi adına daha fazla çalışmanın ve daha fazla verinin elde edilmesi gerekiyor.

The post Korkunun Beyinden Silinmesi Artık Mümkün appeared first on Atılım Yazılım.

DeepMind Hızlı Bir Şekilde Gelişiyor

Google’ın büyük yatırım yaptığı yapay zeka servisi DeepMind, beklenenden daha hızlı bir şekilde öğrenerek, kimi zaman DeepMind projesinin çalışanlarını bile şaşırtıyor.

Dudak okumayı sadece 5000 filmdeki dudak hareketlerini inceleyerek kısa bir süre içerisinde çözen DeepMind, şimdi de Google’ın popüler çeviri servisi olan Google Translate’i de ele geçirdi.

DeepMind Eğitimini Almadığı Dilleri De Çeviriyor

Şu anda Google Translate, DeepMind tarafından kontrol ediliyor. Google Translate’in çeviri kalitesinin hızlı bir şekilde yükselişi de herkes tarafından fark ediliyor. Her dilde çeviri konusunda da önemli bir kalite artışı göze çarparken, Google uzmanları başka bir detaya da dikkat çekiyorlar. Google yöneticileri, DeepMind’ın, henüz eğitimini almadığı diller arasında da çeviri yapmaya başladığının altını çiziyorlar.

Örneğin, DeepMind henüz Japonca-Korece arasında çeviri eğitimi almamış olmasına rağmen, İngilizce-Japonca, İngilizce-Korece eğitimi aldığı için, Japonca bir ifadeyi önce İngilizce’ye çevirip oradan da Korece’ye çevirerek hizmet veriyor.

Öğrenmenin Nasıl Geliştiğini Google Da Anlayamıyor

Bu tür, alternatif çözümlerde çeviri kalitesi doğrudan eğitim aldığı çevirilere daha düşük kalsa da, yapay zeka soruna çözüm getirmiş oluyor.

Google yöneticileri ayrıca, interneti sürekli tarayarak kendini eğiten ve geliştiren DeepMind’ın, giderek artan çeviri kalitesinin detayları hakkında, kendilerinin de cevapsız olduğunu dile getiriyorlar.

DeepMind Kontrolden Çıkıyor Mu?

DeepMind’ın bunu nasıl başardığını anlamadıklarını itiraf eden hizmetin yöneticileri ve mühendisleri, kontrolden çıkan yapay zekanın dünyayı ele geçirdiği öykülerin anlatıldığı Matric veya Terminatör gibi filmleri akla getiriyorlar.

Stephen Hawkings ve Elon Musk gibi aydınlar, çok uzun zamandır, kontrolden çıkıp kendi kendine öğrenmeye başlayacak yapay zekaların bir gün mutlaka insanlığı düşman olarak görmeye başlayacağını ve insanoğlunun sonunu getireceğini savunarak bu çalışmaların ciddi kontrol altına alınmasını istiyorlar. Yoksa haklı olabilirler mi?

The post Google DeepMind Gelişmeye Devam Ediyor appeared first on Atılım Yazılım.

Google, geliştirdiği yeni bir algoritma ile gözünüzün net bir şekilde görüntülenebildiği fotoğraflar üzerinden göz hastalığına sahip olup olmadığınızı anlayabiliyor.

Google Yapay Zekanın Kaderini Değiştirdi

Geliştirdiği algoritmalarla birlikte yapay zekanın ilerlemesine önemli katkılarda bulunan Google, yapay zeka ile ilgili çalışmalarını hızlı bir şekilde sürdürmeye devam ediyor. Google’ın bu alanda geliştirdiği yeni algoritma ise tıp alanında dikkatleri üzerine çeken bir niteliğe bürünüyor.

Diyabetik Retinopati Tespit Ediliyor

Google geçtiğimiz gün yaptığı açıklamada körlüğe neden olabilen diyabetik retinopati hastalığının tespit edilmesine yarayan bir algoritma geliştirdiğini söyledi.

Şirket bu algoritmasıyla birlikte sadece çekildiğiniz fotoğraftan bu hastalığa sahip olup olamayacağınızı bulabiliyor. Journal of the Ameriacan Medical Assoication isimli bir yayında yayınlanan makale, Google’ın bu algoritmasının uzmanların kararlarına hemen hemen eşdeğer olduğunu gösteriyor.

Henüz tıbbi bir kanıt değil

Her ne kadar algoritmanın doğru karar verdiği saptansa da henüz tam anlamıyla tıp dünyası böyle bir yapay zekaya güvenmeye hazır değil. Ancak bu algoritmanın geliştirilmesi görünüyor ki ilerleyen dönemlerde yapay zeka, doktorluk gibi toplum açısından önem taşıyan meslekleri bile teşhis açısından istihdam kaybıyla tehdit ediyor.

The post Google Göz Hastalıklarını Tespit Edebiliyor appeared first on Atılım Yazılım.

Yapay Zekanın Babası Jürgen Schmidhuber Konuştu

Yapay zekalı sistemler konusunda birkaç insan büyük bir kısmının geliştirilmesinde öncülük etti. Yapay zekanın babası olarak kabul edilen insanlardan birisi de Jürgen Schmidhuber yani bilinen diğer adıyla Jüsch’dür

Deep Learning’in Babası

Schmidhuber, derin öğrenme (deep learning) sisteminin babası olarak karşımıza çıkmakta ve kendisi, derin öğrenmenin nöral ağlarının da öncüsü olmuş bir kişi. Hatta günümüzde akıllı telefonlarımızda kullandığımız pek çok yapay zekalı sistemin temelinde Schmidhuber’ın imzası bulunmakta.

Bilim İnsanlarına Göre Ancak Schmidhuber Bilebilir. Yani yapay zekanın gelecekte nasıl bir konuma gelebileceği konusunda bir fikri olan varsa, o kişi Schmidhuber’dan başkası olamaz.

2050 Yılı Yapay Zekaların Yılı Olacak

Schmidhuber’e göre yapay zekanın geleceğinde sadece işlerimizi elimizden almak yok. 2050 yılında trilyonlarca kendi kendini kopyalayabilen yapay zekalı robotlar, asteroit kuşağında yer alacak açıklamasında bulunan Schmidhuber, birkaç milyon yıl sonra ise yapay zekanın galakside kolonileşmeye başlayacağını söylemekte.

Yapay Zeka Gelecekte En Büyük Yardımcımız Olacak

Schmidhuber’e göre yapay zeka, gelecekte özellikle uzayda yapacağımız araştırmalar konusunda bir numaralı yardımcımız olacak. Yörüngede bulunacak robot fabrikaları, uzayı keşfetmemizi sağlayacak ve bir bağlamda bu yapay zekalar birer bilim adamı olacak. Birkaç milyon yıl sonra ise yapay zekalı robotlar kendi merakları ve hedefleri doğrultusunda galaksiyi keşfetmeye başlayacak. Schmidhuber, insanların bu konuda pek büyük bir role sahip olmayacağını ancak bu durumun bir sıkıntı yaratmayacağını da söylemekte.

Nöral Ağların Bu Konudaki Önemi Çok Büyük

Şimdi bile yapay zekalı sistemler pek çok şey başarabilmekte. Bu konuda deep learning sisteminin ve sahip olduğu nöral ağların rolü oldukça büyük. Bu sayede yapay zekalar konuşmadan görselleri tanımaya kadar pek çok şeyi sürekli olarak öğrenebiliyorlar. Bunun en basit örneği olarak karşımıza sürücüsüz araçlar çıkmakta.

Nöral Ağlar Zamanla Öğrenebiliyorlar

”
Nöral ağlar, hangi girdilerin önemli olduğunu ve hangilerinin olmadığını zamanla öğrenebiliyor ve kararlarını öğrendiği şeylere göre verebiliyorlar. Basitçe; hiçbir şey bilmeyen bir nöral ağı alıp doktor seviyesinde bilgi sahibi yapabiliyoruz. Her zaman öğrendiğinin üstüne koyan bu ağlar, zaman içinde insanın performansına erişecek bilgiye sahip oluyor.
“

The post Yapay Zeka Gelecekte Kolonileşicek appeared first on Atılım Yazılım.

Artık Kendi Kendine Öğrenebiliyor

Geçtiğimiz günlerde insanları birçok zeka oyununda yenmeyi başaran yapay zeka şimdi de kendi kendinin öğretmeni olmayı başardı. Deepmind hafızasına yüklenmiş olan bilgilerden yeni çıkarımlar elde etmeye ve kendi kendine öğrenmeye başladı.

DNC İsimli Veri Ağı Kullanılıyordu

Geçtiğimiz yıl Google, tüm şirketlerini Alphabeth adlı bir çatı şirket altında birleştirdiğini açıklamıştı. Deepmind, Alphabet yer alan tüm şirketlerin ortaklığı ile oluşturulan DNC isimli ortak bir veri ağını kullanıyordu.

Bilgiler İhtiyaç Duyulunca Aktifleştiriliyor

Başlarda bu veri tabanlarındaki yapay sinir ağlarındaki bilgi parçalarını tıpkı bir insan beyni gibi devreye alan Deepmind, artık bu bilgilerden öğrendiklerini bilgi düğümü şeklinde saklıyor. Saklanan yeni bilgiye başka bir zaman ihtiyaç duyulunca da bu kısımları aktifleştiriyor.

Londra Metrosunda Test Edildi

Deepmind kendini bu konuda şöyle kanıtladı: Londra metrosundaki bazı ana duraklar sisteme bildirildi, yapay zeka ise arada kalan rotaları ve durakları kendi başına. Milyonlarca ihtimal arasından doğru olan bilgiyi ortaya çıkarabiliyor, tıpkı insanları go oyununda yenmesi gibi ve bunu insanlar gibi tekrar kullanabiliyor olması yapay zeka araştırmalarında bir çığır açmış gibi görünüyor.

The post Deepmind Artık Yardımsız Öğrenebiliyor appeared first on Atılım Yazılım.

Artık Samsung İçin Teknoloji Geliştirilecek

Samsung, Dag Kittlaus, Adam Cheyer ve Chris Brigham üçlüsü tarafından kurulmuş olan yapay zeka ve asistan sistemleri konusunda uzmanlaşmış olan Viv şirketini satın alıyor. 2010 yılında Apple için Siri adlı yapay zeka uygulamasını geliştiren Viv, artık teknolojilerini Samsung şirketi için geliştirecek.

Siri 2012 Yılında Satın Alınmıştı

2012 yılında Siri, Apple tarafından satın alınmıştı ve ardından da Viv Labs’i kuran üçlü artık Samsung bünyesinde çalışacak. Satın alma gerçekleşirken, ödenen mikyar konusunda ise henüz bir bilgi bulunmamakta. Ancak bu miktarın önümüzdeki günlerce açıklık kazanması beklentiler arasında.

Samsung Yapay Zeka ile İlgileniyor

Samsung’un Viv Labs’e ilgi duymasının altında yatan pek çok neden var ama asıl önemlisi Techcrunch adlı internet sitesinde de geçen habere göre, şirkete ait olan yapay zekanın yapabildikleri. Bu yapay zekanın özellikleri ise kendi kendine kodlar yazabilmesi ve yine kendi kendine görevler atayabilmesi. Bu ilgi çeken teknoloji daha insansı bir telefon asistanı anlamında da önemli bir çıkış noktası olarak görünmekte.

Viv Labs, bu sistemi 2016’nın başlarında bir konferansta göstermiş ve hayli beğeni toplamıştı. Bakalım Samsung bu teknolojileri nasıl ve ne şekilde kullanacak?

The post Samsung Sirinin Geliştiricilerini Satın Aldı appeared first on Atılım Yazılım.

Yazılım Kalp Atışlarını Analiz Edebiliyor

Yapay zeka, kalp rahatsızlığı olan hastaların ne zaman hayatını kaybedebileceğini tahmin edebiliyor. Söz konusu yazılım ayrıca organ yetmezliğini gösteren belirtileri de bulabiliyor ve kalp atışlarının seviyesini de analiz etmeyi öğrendi. İngiltere Tıbbi Araştırma Konseyi’nden ekip teknolojinin daha agresif bir tedavi gereksinimi duyan hastaları saptaması sayesinde hayat kurtarabileceğini belirtti. Yazılıma dair sonuçlar ünlü Radiology dergisinde de yayına alınmış durumda.

Pulmoner Hipertansiyonlu Hastalar Araştılıyordu

MRC London Institute of Medical Sciences’daki araştırmacılar, uzun süredir pulmoner hipertansiyonlu hastaları araştırıyorlardı. Akciğerlerdeki yüksek kan basıncı kalbe zarar verir ve hastaların yaklaşık üçte biri, tanı sonrasında beş yıl süresince ölür. Elbette bazı tedaviler mevcuttur: İlaçlar, damarlara doğrudan enjeksiyonlar ve en meşakkatlisi; yani akciğer nakli.

30.000 Farklı Noktanın Hareketi Ölçüldü

Ancak doktorların, doğru tedaviyi seçmek için, hastalaların ne kadar vakitlerinin kaldığına dair gerçekci fikirlerinin olması gerekir. Yapay zeka temelli yazılım, 256 hastanın kalp MRI taramaları ve kan testi sonuçları ile çalıştı. Yapay zeka; organın yapısındaki 30.000 farklı noktanın hareketini ölçtü.

Gerçeğe En Yakın Tahminler Yapılıyor

Bu veriler sekiz yıllık hasta sağlık kayıtlarıyla birleştirildiğinde yapay zeka, hangi anomalilerin hastanın ölümüne yol açabileceğini saptadı. Üstelik söz konusu kayıpların ne zaman gerçekleşebileceğini de açığa vurdu. Söz konusu yazılım, 5 yıllık dönemde gerçeğe çok yakın değerlendirmeler yapıyor.

Hayatta Kalacaklar Konusunda %80 Haklı Çıktı

Yazılım, bir yıl sonra hayatta kalacak hastalar hakkında, yüzde 80 oranında haklı çıktı. Araştırmacılardan biri olan Dr. Declan O’Regan, BBC News web sitesine şunları söyledi: “Yapay zeka, hastaya özel tedaviye olanak sağlıyor. Bu nedenle, görüntüleme de dahil olmak üzere düzinelerce farklı testin sonuçları değerlendiriliyor. Tespitlere göre, en az zamanı kalanı kalan hastalara, en yoğun tedavi uygulanıyor.”

Gelecek Yapay Zeka Üzerinde Şekillenecek

Araştırmacılar ayrıca, hangi hastaların kalp piline ihtiyaç duyduğunu, söz konusu yapay zeka yazılımı ile saptamak istiyor. İngiliz Kalp Vakfı’ndan Dr Mike Knapton, “Klinik uygulamada yazılımın bu heyecan verici kullanımı, ileride hekimlere, hastaların akciğer nakline ihtiyaç duymalarını önlemede yardımcı olacak.” açıklamasında bulundu.

The post Yapay Zeka Kalp Krizini Belirleyebilecek appeared first on Atılım Yazılım.

Teknoloji sektörünün önde gelen şirketi olarak da bilinen Facebook, Alphabet, Amazon, Microsoft ve IBM geleceğin teknolojilerini konuşmak adına çok önemli olarak kabul edilen bir konu hakkında yani yapay zeka hakkında toplantı yapmak adına bir araya gelme kararı aldıklarını duyurdular.

Olumlu ve Olumsuz Yönler Tartışılacak

Yapay zekanın şu an bulunmuş olduğu kullanım alanlarına ek olarak, gelecek süreçte nasıl bir gidişat izleyeceği hakkında konuşacak olan şirketler, teknolojinin olumlu ve olumsuz yöndeki geitirilerine dair da bazı önemli detayları masaya yatıracaklar.

Refah Düzeyi ve Yapay Zeka

Dev şirketlerin konuşacakları ana konunun ne olacağı merak konusuydu. Konuşulacak olan ana konunun yapay zekanın ulaşım çözümleri, istihdam sağlama ve toplumlardaki refah düzeyinin artışı gibi konularla alakalı olacağı ve bu konulardaki işlevselliklerin artışının konuşulacağı söyleniyor.

İnsanlara Yaralı Olması Bekleniyor

New York Times’a konu alan bu habere göre, resmi olarak bir isme ya da ortak sayılabilecek bir çalışma alanına sahip olamayacak olan bu toplantı grubunun; yapay zekanın insanlar üzerinde konumlanan zararlı etkilerini en aza, yararlı etkilerini ise maksimum düzeye çekmeye odaklanacağı da konuşulan konular arasında yer alıyor.

İlk Toplantı Değil

Gerçekleştirilecek olan bu toplantı, yapay zekanın toplumlar üzerindeki etkileri üzerine yapılmış olan ilk toplantı değil.

Geçen yıl yani 2015 yılında Stephen Hawking, Elon Musk ve Google DeepMind’ın kurucularından oluşan bir ekip açık mektup yayınlayarak, yapay zekanın gelecek süreçte sadece ve sadece insanlığa hizmet etmesi gerektiğini vurgulamıştı. Bu açıklama sonrası bu kişiler ve Google’ın hükümetleri ve savaş baronlarını karşısına aldığı da konuşulmuştu.

Toplantı Sonucu Merakla Bekleniyor

Toplantının sonucunda çıkacak olan nihai kararlar merakla beklenirken, Google DeepMind daha önceki süreçlerde de Alphabet’ten bağımsız bir şekilde varlığını devam ettirme yönündeki isteğini de dile getirmişti.

Uzmanlarca dile getirilen sonuçlardan birisi ise, bu toplantı sonucunda beklenmedik şekilde ayrılıklar oluşabilir ya da beklenmedik şirketlerin birlikteliği gündeme gelebilir şeklinde.

Şu An İçin Güvensiz

Uzmanlara göre bir diğer konu ise şu anki aşamada güvenlik durumu ne olacak. Uzmanlar, bulunduğumuz zamanda ve geleceketki süreçte meydana gelmesi olanı olan yapay zeka çözümlerinin bugüne bakarak konuşulduğunda pek de güven vermediğini altını çiziyorlar.

The post Teknoloji Şirketlerinden Yapay Zeka Toplantısı appeared first on Atılım Yazılım.

Nöronların Sinyal Aktarımları Simüle Edildi

ABD merkezli IBM, güvenilir malzemelerden oluşan mikroskobik boyutta bir sinir hücresi üretti. IBM’in Zürihte bulunan laboratuvarında üretimi gerçekleştirilen sinir hücrelerinin sinyal aktarımları simüle edilerek organik beyinlerde çalışılabilirliğinin ölçülmesi adına 500 adet prototip oluşturuldu.

Henüz Çok Erken

Araştırmacılara göre; diğer yapay zeka hücrelerinde olduğu gibi bu çalışmada da gerçek kilometre taşlarının oturması için henüz çok erken bir aşamada olmaları da göz önüne alınmalı.

IBM’in bu başarısının önemli olmasına sebep olay olay ise üretilen sinir hücrelerinin birkaç nanometre küçültülmesi halinde hala düşük enerji ile etkinleştirilebilmesinden ileri geliyor.

The post IBM’den Devrim: Yapay Sinir Hücresi Üretildi appeared first on Atılım Yazılım.

Teknoloji günümüzde çok hızlı bir şekilde gelişiyor. Bu sadece laf olsun diye söylenmiyor. Gerçekten de öyle. Bugün teknolojinin geldiği noktaya baktığımızda bir de geçmişe baktığımızda ki çok değil 5-6 yıl öncesine baktığımızda kim diyebilirdi ki bir robot avukatlık yetilerine sahip olsun.

Günümüzün Devrimi Robotlar ve Sanal Gerçeklik

Geçmişte hayatımıza yeni yeni giren akıllı telefonlar adeta bir lüks iken, bugün herkes sahip olduğu için lüks kavramı pek kalmıyor. Artık lüks olan robotlara sahip olmak sanıyorum. Artık günümüzde akıllı telefonlardan çok devrim niteliğindeki teknolojileri konuşuyoruz. Bu devrim niteliğindeki teknolojilerden birisi sanal gerçeklik, bir diğeri de yapay zekalar yani robotlar.

Ross Dava Süreçlerinde Yardımcı Olacak

IBM’in tanıttığı robot diğerlerinden farklı olarak hastane asistanı ya da ev işlerini yapan robotlar gibi değil. Bu robot yani “Lawyer Ross” dava süreçlerinde avukatlara yardımcı oluyor.

Binlerce Dosyalık Yasalar Hafızasında

IBM tarafından üretilen Lawyer Ross, hafızasında binlerce dosyalık yasaları barındırıyor. Ayrıca sadece bununla kaldığını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Avukatlara konu hakkında bilgi verirken, yol gösterici de olabiliyor. Yol gösterirken de tamamen özgün ve yapıcı bir şekilde davranıyor. Bu şekilde bir avukattan bile daha fazla bilgili görünüyor.

Büyük Veriler Anında Avukatlara Ulaşıyor

Ayrıca Lawyer Ross, davası olan avukatlar için zaman kazandırıcı özelliklere sahip yapay zekası sayesinde büyük verileri anında avukatlara gönderebiliyor. Önceleri bu tarz robotların deneysel olduğunu görüyorduk. Artık bu hamle ile birlikte robotların günlük hayatımızda da yer aldığını görebiliyoruz.

Yakın Zamanda İflas Davalarında Kullanılacak

Lawyer Ross’un günlük hayata dahil edilmesi de hızlı bir şekilde gerçekleşecek. Hatta BakerHostetler adlı dünyanın en büyük hukuk firması, Lawyer Ross’un iflas davalarında 1 haftaya kadar kullanılacağını açıklamış durumda. Bu bilgilere bakarak avukatlığı Ross yapacak şeklinde düşünebilirsiniz. Ancak öyle olmuyor. Ross, davalara çıkacak avukatları, davalara hazırlıyor ve onlara her türlü gerekli bilgiyi veriyor.

The post IBM’in Avukat Yapay Zekası Ross appeared first on Atılım Yazılım.